Inside No.9 dizisi, 2014 yılında BBC ile hayatımıza giren ve IMDb puanı 8.5 olan günümüzün en popüler dizilerinden bir diğeri. Bu yazıda dizinin karakterleri ve konusuna göz atarak genel bir inceleme yapacağız.
Steve Pemberton ve Reece Shearsmith’in hem yaratıcısı hem senaristi hem de başrol oyuncusu olduğu Inside No.9 dizisi, 2014 yılından bu yana yayınlanan 5 sezonuyla İngiliz kara mizahını dibine kadar yaşatan antoloji formatında bir dizi. Yönetmen koltuğunda çoğunlukla Guillem Morales, David Kerr ve Graeme Harper oturuyor. Dizinin her şeyi diyebileceğimiz Reece Shearsmith ve Steve Pemberton’ın yönettiği bölümler de var elbette. Inside No.9 dizisi, kara komediyi bazen suç, bazen dram bazen de korku ile harmanlıyor. Bölümlerin türleri ve tatları farklı. Dizi, 6. sezon onayını da almış bulunuyor.
Antoloji formatında olduğu için tek bir konudan bahsedemiyoruz. Bu yüzden dizinin nasıl ilerlediğini anlatmak istiyorum. Bölümlerin konuları birbirlerinden tamamen bağımsız. Steve Pemberton ve Reece Shearsmith, birkaç bölüm dışında bütün bölümlerin başrollerini birlikte üstleniyor; ancak hep farklı karakterleri oynuyorlar. Onlara her seferinde başka oyuncular eşlik ediyor. Her bölüm çoğunlukla tek mekanda geçiyor. Bazen koca bir bölüm bir odada dolabın içerisinde bile geçebiliyor. Inside No.9 dizisi sadece bir dolabın içerisinde bile sürükleyici ve merak uyandırıcı olmayı başarıyor.
Her bölümde bir 9 numara çağrışımı var; 9 numaralı apartman dairesi, 9 numaralı otel odası, 9 numaralı tren kompartımanı, 9 numaralı bulmaca sorusu, 9 numaralı tiyatro hazırlık odası, restoranın 9 numaralı masası, 9 numaralı güvenlik kamerası… Bütün bölümler bağımsız olsalar da bu 9 numara esprisiyle farklı bir zeminde birbirine bağlanmış oluyorlar. Bir süre sonra kendinizi 9 numarayı bulmaya çalışırken yakalamanız çok olası.
Inside No.9 dizisi dibine kadar sıra dışı hikayeler, sıra dışı mekanlar, sıra dışı karakterler vadediyor. Hikaye, bazen günümüzde bazense geçmişte cadı avında! Karakterler bazen Hamlet’in oyuncuları bazense gazetelere bulmaca hazırlayan bir adam ya da hesabı kimin ödeyeceğine karar veremeyen bir grup…
Inside No.9 dizisi, genel olarak alabildiğine karanlık hikayeler anlatıyor; ancak mizah her bölümdeki temel öge. Bölümlerin kurguları çoğunlukla şaşırtmacalı ve olağanüstü zekice… Olaylar daha ne kadar karmaşıklaşabilir dediğiniz noktada yeni bir şey olabiliyor. Sürekli ters köşe, ters köşenin de ters köşesi! Her bölümün sonu farklı bir şok etkisi yaratabiliyor.
Inside No.9, hayata dair pek çok şeyi farklı bir açıdan izlemek için de ideal. Acı gerçekler, sırlar, ikiyüzlülükler, yalanlar, intikam, aldatmacalar gibi yaşamının sıradan durumları sıra dışı hikayelerin, kurguların içerisinde çok etkileyici bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bazı bölümleri sizi günlerce düşündürecek derinlikte felsefe barındırıyor. Yaklaşık 30 dakika süren bölümleri izlemek kolay ama hazmetmesi birazcık zaman alabiliyor. Black Mirror tadında. Hatta bazı bölümleriyle Black Mirror’dan daha iyi bile diyebilirim.
Bir de her bölümde arka planda bir yerlere yerleştirilmiş küçük bir tavşan biblosu var. Tavşan biblosunu bulmak her zaman kolay değil tabii, aramanız gerekiyor. Her seferinde göz önünde değil. Bazen kağıt üzerinde bir çizim de olabiliyor. Bunun anlamı ne bilmiyorum ama Reece ve Steve’in izleyici canlı tutmak için yaptıkları bir oyun olabilir. Dizi boyunca yakalayabileceğiniz ve birbirini tamamlayan bir sürü başka detay da var. Bir süre sonra nereye ne gizlendiğini aramaya, neyin neyle ilişkili olduğunu çözmeye çalışırken bulabilirsiniz kendinizi.
Inside No.9 dizisinin izlediğiniz pek çok diziden çok çok daha farklı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta izlediğim en özgün yapımlardan biri olduğunu da. Her bölüm bağımsız olduğu için istediğiniz bölümü izleyebilirsiniz, bir sıralamayı takip etmenize gerek yok.
Gerilimi İliklerinize Kadar Hissedeceğiniz En İyi Suç Mini Dizileri